Prof. Dr. Yasemin Açık, akademik başarılarının yanında, sosyal projelere imza atan, şehrin kalkınmasında ön sıralarda yürüyen bir iş kadını.
Seza Çimento Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu-TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasemin Açık, iş hayatındaki başarısının bu noktalara kadar geleceğini hesap etmese de ciddi bir iş yükünün altına girecek kadar cesur davranmış kadın yöneticilerden biri.
“Babam Elazığ’ın merkezinde 1950’li yıllarda şeker, lokum, helva imalatı yapan ve satan biriydi. Beş çocuklu ailenin tek kızıyım. Üniversite sınavında tercihlerimden biriydi hemşirelik, gidip okudum. Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı’nda Yüksek Lisans yaptım. Ardından doktoraya başladım. Profesör oldum. Hep hem kendimi geliştirdim hem de çevremdekilere bir katkım olsun diye çalıştım” diyen Açık, 1997 yılında İngiltere’de Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ve Epidemioloji Bölümü’nde çalıştı. Halk Sağlığı Uzmanı oldu. Açık’ın çalışma alanları; ana-çocuk sağlığı, kadına yönelik şiddet, doğuda kadın olmak, kadının toplumsal statüsü, töre cinayetleri, çalışma yaşamı ve kadın, çocuk sağlığı, çocuk ihmali ve istismarı, engelli çocukların eğitimi, sağlıklı kentler, çevre sağlığı, sigara, alkol ve bağımlılık yapıcı maddeler gibi konular..
Doğu Anadolu Bölgesi’nde nüfus yoğunluğu bakımından en kalabalık dördüncü şehir, Elazığ, Harput Kalesi ve Hazar Gölü haricinde Yasemin Açık gibi başarılı ve girişimci kadın liderleriyle de dikkat çekiyor.
Açık, farklı iş kolları ve farklı yönetici şapkalarıyla öne çıkıyor. Önceliği her aşamasını tek tek kurguladığı çimento fabrikasına veriyor. Fabrikayı, doğup büyüdüğü topraklara vefa borcunu ödemek ve yörede istihdamı artırmak amacıyla kurduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Bu fabrikayı kurma kararını aldığım zaman aslında fabrikayı başka bir ilde liman içerisinde kurma imkanım varken, doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödemek, yörede istihdamı artırmak, yapılan yatırımla diğer iş insanlarına örnek oluşturmak ve bölgenin kalkınmasına bir katkıda bulunmak amacıyla seçtim” diyor.Yıllardır bölgesel kalkınma için çalışıyor. Yaklaşık 15 yıldır akademik çalışmalarına ek olarak enerji, inşaat, akaryakıt, medya, turizm sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketinde aktif olarak çalışıyor. Bu tempo içerisinde 2011 yılında kendi projesini yapmaya karar veriyor ve çimento fabrikasını kuruyor. Sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Hayatım boyunca ailenin ilklerini hayata geçirdim. Örneğin ilk benzin istasyonumuzu benim girişimimle aldık. Çimento fabrikası projesine 2011 yılı sonunda başladım. Fizibilite, izinler derken ilk kazmayı 2014 Şubat ayında vurduk. Ben halkla iç içe olduğum için Elazığ’ın sanayi yatırımına, işe, üretmeye ihtiyacı olduğunu da görüyordum. Bir dağın yamacında kurduk fabrikayı. Bölgelerarası gelişmişlik farkının azaltılması, kalkınmaya katkı sağlanmak için bu işlere girdim.”Cumhuriuyet tarihi boyunca Elazığ’da yapılan en büyük özel sektör yatırımı olan Seza Çimento Fabrika’sı, 800 bin metrekaresi açık, 55 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 855 bin metrekare alan üzerine kurulu. 250 milyon dolarlık bir yatırım bedeline sahip. Açık, “Türkiye’nin doğusunda bir şehirde böyle bir fabrikayı kurup, erkek egemen bir sektörde rekabet edebilmek çok kolay değil. Ama fizibilitemizi çok iyi yaptık, tüm bu konuları düşündük ve planladık. Yani yatırım kendini kaç yılda amorti edecek, yurtiçine-yurtdışına kimlere mal satacağız, bunların hepsi belliydi. İyi üretiyoruz, satıyoruz. Sanayide kadın erkek ayırımı olmazı gösterdik” diyor.
Alt yapı yatırımları, mega yatırımlar ve kentsel dönüşüm projeleri öncülüğünde Türkiye’deki çimento sektörünün son 10-15 yılda büyük bir gelişme kaydettiğini söyleyen Açık, çimento sektörünün, dünyada bilişim ve enerji sektörlerinin ardından en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğunu vurguluyor. Türk çimento sektörünün Avrupa’da birinci, dünyada ise beşinci sırada yer aldığına değinen Açık, kurmuş olduğu çimento fabrikasıyla Elazığ, Malatya ve çevre illerin çimento ihtiyacını karşıladıklarını hatta devlet tarafından projelendirilen işlerde de çimento konusunda büyük üretici olduklarını söylüyor.
Lojistik faaliyetlerinin önemli bir bölümünü demiryolu ile gerçekleştiren Seza Çimento, ürünlerini İskenderun Limanı’na ulaştırıyor. Demiryolunun sağladığı avantajı, bölge ülkelere olan ihracatını artırmak üzere çok daha etkin kullandıklarına değiniyor.
Açık, fabrikalarının hammadde ocakları içinde olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Hammaddenin yanı başımızda olmasına ek olarak fabrikamızın demiryolu bağlantısının olması, limanlar başta olmak üzere çimento ihtiyacının olduğu tüm şehirlere hızla ulaşabilmemizi sağlıyor. Bu avantaj sayesinde İskenderun Limanı’na çok rahatlıkla ürün gönderebiliyoruz. Ürünlerimizi oradan da tüm Türkiye’ye ve ihracat pazarlarımıza ulaştırıyoruz. Önümüzdeki dönemde demiryolumuzun bize sağladığı bu avantajı, bölge ülkelere olan ihracatımızı artırmak üzere çok daha etkin kullanmayı hedefliyoruz. 2018 yılında üretim kapasitesinin yüzde 20’sini ihraç etmeyi planlıyoruz.”
Fabrikanın kuruluş aşamasında, yakınlarından geçen demiryolu hattından fabrika içine, üç hatlı bir istasyon olacak şekilde bağlantı yaptıklarını söyleyen Açık, “Bu üç hattın üzerinde hem torba dolum tesisi hem dökme dolum tesisi hem de bigbag dolum tesisi bulunuyor. Özetle fabrikamıza gelen demiryolu vagonları, elleçlenmeden, ray üstünde dolum silosundan doldurularak fabrikadan ayrılıyor. Dökme ve torbalı dolum işlemlerini ray üzerinde rahatlıkla yapabiliyoruz. Bu durum dolum süresini kısaltmakla birlikte sevkiyat hızımızı arttırıyor” diyor.
Sektörde en çok tercih edilen çimento fabrikası olma hedefiyle ilerlediklerini de değinen Açık, kalite segmentinde bölgesel lider olarak ön plana çıktıklarını, orta ve uzun vadede ürün kalitesi ve yüksek verimlilik ile fark yaratmayı hedeflediklerini söylüyor.
Açık’ın bir diğer şapkası da TÜRKONFED. İçerisinde 25 federasyon, 205 dernek, 40 bin şirket ve 24 bin 100 iş insanın olduğu TÜRKONFED’de Açık, aynı zamanda İş Dünyası’nda Kadın Komisyonu’nun da başkanı. Açık, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada kadının rolü konularında, çözüm önerilerini gündeme getiriyor ve “Türkiye’deki kadının ve kadın girişimcilerin statüsüyle ilgili dünyaya olumlu mesaj iletilmesini, kadın konusunda farkındalık artışı sağlanmasını, iş yaşamı ve sosyal/kültürel yaşamda kadının görünürlüğü ve kadın savunuculuğunun artması için çalışıyoruz” diyor.
Elazığ İş Kadınları Derneği`ni (ELIKAD) kurarak, Elazığ`da bulunan girişimci kadınlar arasında ortaklıklar oluşturmak, girişimci kadın sayısını artırmak ve kadınların çalışma yaşamında yer almalarına katkı sağlamak amacıyla güç birliği oluşturmayı hedefleyen Açık, bir dönem de Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanlığı yaptı.
Röportaj sonrası hemen Elazığ’a döneceğini söyleyen Açık, İstanbul’da ayağının tozuyla TÜRKONFED’in Kadın Araştırmalarıyla ilgili raporunu açıklamak için geldiğini söylüyor. Hayatının büyük kısmı seyahatlerle geçiyor. 30 yıldır Elazığ’da KSS projelerinin içinde yer alıyor. Kadınların toplumda daha görünür olması için çabalıyor. 250’ye yakın kendi bünyesinde diğeri de taşeronlar olmak üzere 500 kişiye istihdam sağlıyor. Yörede en az 5-10 bin kişiye pozitif katkı sağlıyor. Ailesinde de kadınlarla dayanışma içinde olduğunu söylüyor ve “İki kızım var. Şu an fabrikada olmasalar da büyük kızım babasıyla inşaat işinde. Küçük kızım Amerika’da savunma şirketimizde çalışıyor. İyi ki de kızlarım var. İlerde çok iyi bir uyum içinde çok güzel işler yapacağız. Kadın dayanışması çok önemli. Türkiye kadın gücüyle önemli başarılara imza atacak, buna yürekten inanıyorum” diyor.